Skip to content. | Skip to navigation

Personal tools

Navigation

You are here: Home / 2018 / Emperyalizme ve Hindu-faşizmine karşı mücadele edelim – Halk hareketlerini inşa edelim!

Emperyalizme ve Hindu-faşizmine karşı mücadele edelim – Halk hareketlerini inşa edelim!

ICOR 3. Dünya Konferansı’nın Kararı (Turkish version of „Fight against imperialism and Hindu fascism – build people's movements“), Kasım 2017

 

Narendra Modi önderliğindeki Hindu-ırkçısı BJP-rejiminin holdingler yararına ve dini çelişkileri kışkırtan siyaseti Hindistan’ı sosyal huzursuzluklarla birlikte emsalsiz bir ekonomik resesyona götürdü. Paranın değer kaybetmesi ve yeni liberal merkezlerin emriyle dikte ettirilen, olağanüstü derecede yüksek ürün ve hizmet vergileri, rüşvet-yiyicilik ile bağlantı içinde temel ihtiyaç maddelerinde fiyatların bağlayıcılığının kaldırılması sonucu olarak yurtiçindeki petrol ürünleri fiyatlarının patlama derecesinde zamlanması vs., işçiler, köylüler ve ezilen insanların geniş kitlelerin daha da yoksullaşmasına yol açtı. Buna karşı, zenginlik küçük bir grup süper zenginlerin elinde olağanüstü ölçüde yoğunlaştı. Hindistan’da bugün holding sermayesiyle bağlantı içinde aşırı derecede asalak ve umutsuzluğa düşürücü eğilimler ortaya çıkmaktadır. Ve özellikle de Trump hükümeti yönetimindeki ABD emperyalizmi, Modi hâkimiyetindeki Hindistan karşısında, kendisinin yeni-sömürgesine neoliberal bir siyaseti dikte ettirmeyi güçlendirme işini başardı. İşsizlik ve insanların geçim temini için vazgeçilmez olan çoğu yaşamsal önemdeki mal ve hizmetlerin fiyatlarının yükselişi Hindistan’da emekçilerin satın alma gücünü çökertti. Yoksulluk şimdiye kadar bilinmeyen seviyeye ulaşıyor. Kültür, bilimsel araştırma, eğitim vs. dâhil olmak üzere tüm yaşam alanları yerel yönetimlere bağlanıyor. Bölücü, düşmanlaştırıcı faşist saldırılarla, özellikle Müslüman azınlıklara ve ezilen kastların insanlarına karşı korku, karşılıklı nefret ve güvensizlik atmosferi bilinçli olarak yaratılıyor. İşçi sınıfının zorlu mücadeleler sonucu kazandığı hakları dâhil olmak üzere tüm demokratik haklar budanıyor. BJP hükümetini eleştiren aydınlar, kültür yaratıcıları ve gazeteciler, kısa bir süre önce Gauri Lankesh’in katledilmesinde olduğu gibi, Hindutva faşist vurucu çeteleri tarafından yok ediliyor.

Komşu ülkeler ile ilişkiler olağanüstü derecede kötüdür. Şimdiki durumda özellikle Pakistan ile ikili görüşmeler konusunda artık hiçbir yol kalmamış görünmektedir. ABD emperyalizmi kendisinin küçük ortağı olarak gördüğü Modi hükümetini, Hindistan askerlerinin oradan utanç dolu bir geri çekilmesini beraberinde getirmiş olan Doklam sorunu ile ilgili olarak, Çin’e karşı kışkırtmaktadır. Devlet bütçesinin büyük bir bölümü özellikle ABD’den silah ithali için harcanmakta, Hindistan’ın savunma giderleri de yükselmektedir. Modi rejiminin, bugün dünyanın en çok takibat altındaki azınlığından biri olan Rohingya (Arakan)-mültecilerine dair ırkçı tutumu ve onun “İslamcı terörizm”e karşı mücadele adına bu mültecilerin Hindistan’dan zorla yurtdışı edilmesi kararı son derece alçakçadır.

Bu siyasete karşı Hintli insanların kaynamakta olan hoşnutsuzluğu çeşitli biçimlerde güçleniyor. İnsanlar, artan bir şekilde, Modi hükümetinin gerek uluslararası alanda gerekse Hindistan’da aşırı derecede yiyici mali elitlerin giderek daha da zenginleşmesine hizmet ettiği olgusunun bilincine varmaktadırlar. Yiyicilik tehlikeli bir şekilde artmakta ve Hindistan, yabancı vergi cennetlerindeki kara paranın kapsamı bakımından hâlâ ön sıralarda bulunmaktadır. Yoksulların sayısı, çocuk ölümleri oranları, özürlü ve normalin altında ağırlıktaki çocuklar vs. gibi tüm göstergeler sorununda durum çok alarm vericidir. Gelişme ve çevrenin düzenlenmesi yaftası altında, doğanın holdingler tarafından yağmalanması ülkeyi daha şimdiden bir ekolojik felakete sürüklemiştir. Bu nesnel durumun sonucu olarak insanların yaşam koşulları, çevreyi koruma ve demokratik haklar için sürüp giden mücadeleleri hız kazanmaktadır.

Örgütlü işçilerle birlikte örgütsüz emekçilerin büyük kesimleri bu halk düşmanı siyasete çeşitli biçimlerde karşı çıkmaktadırlar. Ülkedeki çalışabilir yaştaki 480 milyon insanın %90’nından fazlası, topraksız, yoksul köylüler ve bizzat orta köylüler, tanınmış üniversiteler ile bilim ve teknik enstitülerinin vs. öğrencileri bu insanlar arasındadır.

Oysa Kongre Partisi’nden CPİ (M)’ye (Hindistan KP/Marksist; kimi eyaletlerde iktidar veya iktidar ortağı olan revizyonist parti -ÇN) varana dek Hindistan’daki kurumlaşmış muhalefetin partileri yeni liberalizmin taraftarı olarak bu faşisti holding rejimine karşı sunacakları bir alternatifleri yoktur. Bu bağlamda CPİ (ML) Kızıl Yıldız önderliğindeki Batı Bengaller’deki Bhangar hareketi gibi halk direniş mücadeleleri önemli bir meydan okuyuş ve var olan sisteme bir siyasi alternatif ışığıdır. Hindistan’ın çeşitli kesimlerinde farklı düzeylerde ortaya çıkan halk direnişinin böylesine gelişmekte olan hareketlerini yönetmek, sosyalist bir halk alternatifi geliştirmek devrimcilere, tüm ilerici ve demokratik grupların önündeki görevdir. CPİ (ML) Kızıl Yıldız bugün, bu mücadeleleri, bu görüşleri savunan gruplarla birlikte, halkın çıkarı doğrultusunda bağımsız, sol bir güç bazında siyasi bir alternatif perspektifiyle koordine etmek inisiyatifini ele alıyor.

 

PDF olarak indir

Document Actions