Skip to content. | Skip to navigation

Personal tools

Navigation

You are here: Home / 2016 / Enternasyonalist İttifak, ilerici ve devrimci akımların hükümetin sağa kaymasına yanıtıdır

Enternasyonalist İttifak, ilerici ve devrimci akımların hükümetin sağa kaymasına yanıtıdır

MLPD, Gabi Gärtner ile demeç, Eylül 2016

Rote Fahne gazetesi (“Kızıl Bayrak”), Gabi Gärtner ile konuştu. Solingen’de ya­şayan 38 ya­şın­da­ki uzman aletçi Gabi, MLPD Merkez Komite Sekreterliği üyesidir. MLPD adına yeni it­ti­fak içindeki görüşmeleri Herne’de yaşayan 48 yaşındaki avukat Pe­ter Weißpfen­ning ile be­ra­ber yü­rütüyor. Peter de MLPD Merkez Ko­mite üyesidir.

MLPD birkaç aydır yeni bir it­ti­fa­kın inşasına katılıyor. Söz konusu olan nedir?

Gabi Gärtner: Bu ittifak, ilerici, demokrat ve devrimci akım­ların Merkel hükümetinin açık bir şe­kil­de sa­ğa kay­ma­­sına ve devlet me­ka­niz­ma­sının faşistleştirilmesine kar­şı verdikleri ya­nı­tıdır.

Bu durumda dikkatimizi ve etkinliklerimizi odak­la­ma­­mız gereken nokta, hükümet ve dev­let me­ka­niz­ma­sın­­da görülen o eğilimlere kar­şı kadın, çevre ve isyankâr gençlik ha­re­ke­tin­den oluşan dev­rim­ci, antifaşist, en­ter­nas­yo­na­list ve sınıf mücadeleci potansiyeli işçi sınıfı ön­der­liğinde bir­leş­tir­mek­tir. Toplumsal ku­tup­laş­ma, sadece sağ­cı bir ortamı kış­kırtmadı, kit­le­ler arasında devam eden ilerici bir ruh hali değişikliğini de teşvik etmiştir. Bu değişiklik son haf­ta­lar­da, 9.000 çelik iş­çi­si­nin grev­le­ri, 300.000 kişinin TTIP ve CE­TA anlaşmalarına kar­şı gös­terilere katılması ve mül­te­ci­le­re ezi­yet veren zorunlu ika­­met yönetmeliğine (“Wohn­sitzauflage“) vb. yap­tı­rım­la­ra kar­şı kit­le­sel ey­lem­le­ri­nin yo­ğun­laşma­sında besbelli ol­­muştur.

Fakat Almanya’daki solculuk ve devrimcilik kutbu halen çok bölünmüş durumdadır. Biz, Al­man­ya’da 100.000 in­sa­nın devrimci po­tan­si­ye­le dahil olduğunu dü­şü­nüyoruz. Milyonlarca insan toplumsal al­ter­na­tif­ler ara­yışı için­de­dir. Fa­kat birçoğu, medya ve devlet or­gan­­la­rı­nın partimizin toplumsal izolasyonuna yö­nelik yü­rüt­­tüğü antikomünist po­li­ti­ka­sı nedeniyle MLPD hak­kın­­da hiç­bir şey bilmemektedir. Ya­ni söz konusu olan, pro­­leter en­ter­nas­yo­na­lizm ruhuyla hükümetin sağa kay­masına kar­şı daha sıkı işbirliği geliş­tir­mektir.


Kitleler arasında devam eden ilerici ruh hali değişikliğinin bir ifadesi: 31 Ağustos 2016 tarihinde düzenlenen Çelik İşçileri Eylem Gününe (“Stahlaktionstag”) 9000 kişi katıldı, gençler de en öndeydi

İttifakın inşası şimdiye kadar na­sıl gelişti?

Gabi Gärtner: Yer yer yıllarca sürdürülen iş­bir­liği te­me­lin­de üç toplantı yapılmıştı; bu top­lan­tı­lar­da ittifa­kın çe­kirde­ği oluşmuştu. Buna ön­celikle AGİF (Almanya Göç­men İşçi Fe­de­ras­yonu), ATİF (Almanya Türkiyeli İş­çiler Fe­de­ras­yo­nu), ADHF (Avrupa Demokratik Halk­lar Fe­de­ras­yo­nu), PFLP (Filistin Halk Kurtuluş Cep­he­si), Komala / İran Ko­münist Partisi, PYD Rojava (Ro­ja­va Demokratik Birlik Par­ti­si), MLPD, Rebell, Ra­de­vorm­wald’daki Sol Fo­rum (“Lin­kes Forum”) ve iş­çi ve sen­dika ha­reketinden, mü­ca­deleci kadın, çevre ve is­yan­kâr gençlik hareketinden birçok kişiler ka­tıl­maktadır. Ay­nı zamanda antifa­şist ve en­ter­nas­yonalist alanlarda faa­li­yet gös­te­ren­leri tem­sil eden ki­şi­ler ve sanatlarda ça­lı­şan­lar da, baş­ka partilerin bazı üye­leri de ittifakta yer al­mış­tır. Bu bü­yük umut veren, yoğun bir baş­lan­gıç­tır; pe­kiş­ti­ril­me­si gerekiyor. İttifak, bugüne ka­dar it­tifak için­de­ki iş­birliğinin ana konu ve hedefleri, temel il­ke­ler ve 2017’­de yapılacak par­la­mento se­çi­mine ka­tıl­ma konularında an­laş­maya varmıştır. Ayrıca ilk ortak mü­ca­de­le­ci bil­di­ri­ler yayınladık. İttifak, Tür­ki­ye’­de­ki fa­şist dik­ta­tör­lü­ğün ku­rulmasından kısa bir süre sonra or­taya çı­kan ku­tup­laş­mış tar­tış­ma ve ça­tış­ma­larda, Köln’­de ortak mü­ca­de­le­ci bir gös­te­ri yürüyüşünü ha­ya­ta geçirerek varlık ve güç gös­ter­di.

Türkiye’de, Yunanistan’da, İspanya’da olduğu gibi birçok başka ülkede de bu tür ittifaklar oluş­tu­rul­du. Par­la­men­to se­çimine katılmak ittifakın amacı değil, hiç de sırf kısa vadeli politika açısından önem ta­şı­maz; fakat se­çim onun in­şa­sı için iyi bir fır­sat­tır. İnsanlar se­çim­ler­de siyasetle da­ha da ilgilenir, ve kendini kamuoyuna ta­nıtmak ve propagan­da yapmak için normalden çok fırsat var­dır. Biz bu ko­nu­da Le­nin’in öğrettiklerine bağlı ka­lıyoruz; işte Lenin, “par­la­men­tarizmin Alman­ya’­da he­nüz si­ya­sal bakımdan zamanını dol­durmamış oldu­ğu”1 sü­re­ce seçime katılmayı reddetme­nin “ço­cukluk”2 ol­duğunu be­lirtiyor. Ve ay­nı za­manda “yeni, alışılmamış, oportünist ol­ma­yan, çıkarcı olmayan bir par­la­mentarizmi”3 ya­ra­ta­bil­mek gerektiğini vurgular.

Alman seçim yasası, seçime ittifak olarak ka­tıl­ma hakkını ön­görmüyor. Dolayısıyla ittifak, se­çi­me MLPD açık lis­te­sin­de katılmaya karar vermiştir. Biz önceki seçimlere sırf parti ola­rak ka­tıl­dı­ğı­mız halde çe­şitli ile­rici örgüt ve ki­­şi­lerin dayanışma ve desteğinden emin ola­bi­lir­dik. Fa­kat bu se­fer ka­tı­lan­ların eşit hak­la­rı te­me­lin­e dayalı iş­bir­li­­ği ger­çek­leş­tir­meyi he­def­liyoruz. Her şeyden önce, bu it­­ti­fa­kın aday lis­te­lerinde ulus­larara­sı dayanışmayı, ilerici mül­teci po­li­ti­ka­sı­nı, antifaşist ve ırkçı kar­şıtı mü­ca­de­le­yi, ba­rış, özgürlük ve sosyalizm mü­ca­delesini, işçi ha­re­ke­ti­nin sınıf mü­ca­de­leci ke­sim­le­ri­ni, kadının kurtuluşu mü­ca­delesini ve mücadeleci gençlik hareketini temsil eden ki­­şi­ler yer al­­sın is­ti­yoruz. İt­tifak listesini seçen her­kes, sa­de­ce MLPD’yi değil, belirli bir si­ya­si akımı bü­tün­lü­ğüy­le seç­miş olur. Bu akım, ken­di­si­ni birçok alanda ger­çek sol toplumsal al­ternatif olarak gö­rü­yor. Söz ko­nusu olan, ge­lecek birleşik cephe politikasına te­mel at­maya baş­la­maktır.

MLPD Ağustos ayında ittifak adına Federal Se­çim Dai­re­sine seçime katılma kaydını yap­tır­mıştır. Ar­tık bun­dan son­ra yapılması ge­re­ken şey, ittifakı tabanda geniş çapta ta­nıtıp ça­lış­malarına in­san kazanmaktır. Bunun için 2 Ekim’de Ber­lin’de yüzlerce delegenin bek­len­di­ği seçim kong­resi dü­zen­le­necektir.4

Sen, ittifakın hükümetin sağa kay­ması ve toplumdaki kutuplaşmaya bir yanıt olduğunu söyledin. Bu durum son dönemlerde nasıl gelişti ve daha neler beklenebiliyor?

Gabi Gärtner: Emperyalist dünya sisteminin krize yat­kın­lığı daha da arttı. Bunun maddi se­be­bi ise dün­ya eko­no­mi­sinin son derece den­ge­siz bir halde ol­ma­sı­dır. Emperyalist dünya ekonomi­sin­de dünya ça­pın­daki gel­­gitli du­rak­la­ma hakimdir; bu duraklamada aynı za­man­da yeni bir dün­ya eko­no­mik ve mali kri­zinin ha­ber­ci­leri çoğalmaktadır. Çev­re krizi engelsiz de­rin­leş­mek­te­dir. Sa­vaş­lar ve siyasi krizler bur­ju­va toplumlarının is­tik­ra­rını sarsmaktadır. Bur­ju­va mül­te­ci po­li­ti­ka­sı­nın krizi par­ti­ler yel­pa­zesini tümden altüst etmiştir. AB derin bir kriz yaşamakta ve NATO, Su­riye ve Uk­ray­na’­da­ki sa­vaş­lar konusunda kendi içinde ta­ma­men fark­lı görüşler ser­gi­le­mek­te­dir.

Bütün bunlar kitleler arasında siyasi ve top­lum­sal alanda de­rin güvensizlik doğurmuştur – ki bu, dün­ya çapında mey­da­na gelen bir olaydır.


İnsanları siyasi alanda aktif olmaya yüreklendirmek istiyoruz

2008-2014 yıllarında yaşanan dünya ekonomik ve mali kri­zinin etkileri Almanya’da diğer ül­ke­ler­le kıyasla ol­duk­ça iyi bir şekilde dengelene­bildiği halde, kitlelerin büyük bir kısmında hükümete karşı de­rin hoş­nut­suz­luk ha­kim­dir. An­ge­la Merkel ve Sigmar Gabriel yö­ne­ti­min­de­ki bü­yük koa­lis­yonun içinde bu­lun­du­ğu kri­zi giderek de­rin­leş­mek­­te; koalis­yo­nun dağılma ih­timalini gerçekte gün­de­me ge­tirmiştir. Bu ge­liş­me özellikle son eyalet par­la­men­to se­çim­le­rinde besbelli olmuştur. Sachsen-An­halt ve Meck­len­burg-Vor­pommern eyaletlerinden son­ra, Berlin mec­l­is seçiminde üçüncü defa bü­yük bir koa­lis­yo­nun oluş­ma­sı­nın mümkün olmadığı bir durum çıktı. Al­man­ya’­daki par­la­men­ter sis­temde bü­yük koa­lisyonlar yıllarca hü­kümeti kurmak için son çare olarak gö­rül­müş­tü. Bü­yük koalisyon par­la­men­ter kriz yö­ne­timidir. Fakat sözde bü­yük “halk” par­tilerinin kendi seçmenleri arasında sü­rek­li olarak des­tek yitirmesi, bu nedenle de büyük koa­lis­yo­nu oluşturma olanağının bile giderek da­ha çok kere im­­kansız olması, toplumun genel olarak istik­rar­sız­laş­ma­sı­­na sebep oluyor. CDU/CSU ve SPD’den olu­şan koa­lis­yon tamamen sar­sıl­mış­tır. Hem CDU hem SPD ta­rih­te bugüne dek ol­ma­dı­ğı kadar az oy al­dılar. Aynı za­man­da gerici, ırkçı ve fa­şist AfD, seçime ka­tıl­ma­yan, son yıl­lar­da se­çim­de bir an­lam gör­me­yen seçmenleri sandı­ğa git­­mesini ba­şar­mıştır. Seçime gitmeyen seç­menler po­tan­si­­yeli ara­sın­da, yalnız sağcı seç­men­ler değil, solcu seç­men­ler de bulunmaktadır. Bu ile­rici seç­men po­tan­si­ye­li­ni harekete ge­çirmek ve insanları siyasi alanda aktif ol­maya yüreklendirmek bizim gö­re­vimizdir. Par­la­men­to­da­ki par­ti­ler­den ayrı da­ha sol yönlü toplumsal alternatif ara­­yan her­kes, bunu bulabilmeli. Biz bu konuda pro­fi­li­mi­zi gös­termekte, toplumsal kutuplaşmada tavır al­mak­ta­yız. Bu kutuplaşmadan, mutlak ege­menliğe sahip ulus­lararası sü­per-tekellerin ve hükümetin sağa kaymasına kar­şı si­ya­si mü­ca­de­le etmek için faydalanmaktayız.


Türkiye’de kurulan faşist diktatörlüğe ve Merkel hükümetinin Erdoğan’a destek vermesine karşı eylemlerden biri: Enternasyonalist ittifakın or­tak­la­şa yaptığı gösteri yürüyüşü

Mutlak egemenliğe sahip uluslararası mali-sermayenin ve onun Almanya’daki temsilcilerine karşı her alan­da mü­ca­de­le yürütüyoruz: sö­mü­rün yoğunlaştırılması ve kriz yü­kü­nün işçi sı­nı­fının sır­tı­na yük­len­me­sine, devlet me­ka­niz­ma­sı­nın faşistleştirilmesine, aşırı gerici ve fa­şist güç­le­rin teşvik edilmesine, yıkıcı çevre po­li­ti­ka­sına, gerici aile ve kadın po­litikasına, kü­çük ve orta boylu çift­çi­le­rin gı­da te­kelleri ta­ra­fın­dan bo­ğul­ması ve baskıcı mülteci po­li­ti­ka­sı­na karşı çıkmaktayız.

Fakat ittifak zıt kutup temsil etmekle kalmıyor. İttifak, pro­leter enternasyonalizmin yeni bir ni­te­liğe kavuşması için verilen mücadelenin ka­za­nımlarını (Kürt kurtuluş mü­­cadelesiyle da­ya­nışma an­laş­ma­sın­da denendiği gibi), iş­­çi sı­nı­fı­nın atılımcı mücadelesini, gençliğin ge­le­ce­ği için is­yankâr mü­ca­de­le­si­ni vs. tem­sil et­mek­te­dir.

2 Ekim’deki seçim kongresinin öne­mi nedir?

Gabi Gärtner: 23 Temmuz’da yapılan ittifak top­lan­tı­sın­­da, 2 Ekim’de seçim kongresi ya­pıl­ma­sı­na ka­rar ve­ril­miş­­ti. Kong­re, ittifakın kitle tabanında ger­çek­leş­ti­ril­me­­sine başlama işareti olması plan­la­nı­yor. Şimdiye ka­dar­ki top­lan­tı­lar büyük ölçüde birliğe üye örgütlerin de­le­­gas­yon ve tem­sil­ci­le­ri­nin katılmasıyla sı­nır­lı iken, seçim kong­resi ilk büyük resmi kitle top­lan­tısı olacaktır. İt­ti­fak kit­leleri harekete geçirme­ye baş­ladığı anda ancak gerçek bir al­ter­na­ti­fe dö­nü­şe­cektir.

Kongrede ittifakın temel il­ke­leri ve seçim ma­ni­festosunu ka­rara bağlayacağız.

Ayrıca kongre, ortak adayların belirlenmesi için temel fi­kir­l­erini görüşmeye başlayacaktır. Ayrıca ko­or­di­nas­yon gru­bu, bir ittifak kon­se­yi­ni kurma önerisinde bulundu. Bu konsey, it­ti­fakı yaşatan ör­güt ve birey­ler tarafından oluş­tu­ru­lup, ittifak toplantılarının ve kongrelerin ka­rar­la­rı­nın uygulan­ması hakkında ara dö­nem­ler­de karar ver­me­­lidir.

Seçim Kongresi, ittifakın bundan sonra yerine getireceği gö­­revleri ortaklaşa belirlemesi ve he­def­le­ri­ne uy­gun ola­rak toplumsal bir güç ol­ma­ya kavuşması için bü­yük öne­me sahiptir. Bi­zi kim ararsa, bizi top­lum­sal alternatif ola­­rak bu­la­bil­melidir! 17 Eylül’de TTIP ve CETA kar­şı yapılan gös­te­ri yürüyüşlerinde yüz­lerce insan bir­li­ği­mi­ze ilgi gös­ter­miş­tir. Bu konuda ar­tan bir potansiyel var­dır: Berlin par­la­men­to­sun­daki Sol Parti, toplumsal ku­­tup­­laş­mada şim­di­ye ka­dar tavır ala­ma­mış ve ger­çek top­lum­sal alternatif olma rolünü üst­le­ne­me­miş­tir.

Gelecek haftalarda ittifaka katılanlar, 16 eyalet listesi için aday­larını ve mümkün olduğu ka­dar­ da doğ­ru­dan se­çi­le­cek adayları (“Di­rekt­kan­didaten”) belirleyecektir. Ondan son­ra on­bin­lerce des­tek im­zası toplama mücadelesi baş­la­ya­cak­tır. İmza toplama kampanyası, özün­de kitleler için­de ge­niş bir it­ti­fa­kın in­şa­sı­nı gerçekleştirmelidir. Bu­nun için yerel ve böl­gesel örgütlenme bi­çim­le­ri­ne ih­ti­yaç var­dır; bu konuda ön­ce­ki seçim kampanyalarında her defa kurduğumuz se­çim ini­si­ya­tif­lerinde ka­za­nı­lan de­­ne­yimler çok ya­rar­lı­dır.


Bizi kim ararsa, bizi toplumsal alternatif olarak bulabilmelidir

Sık sık “Bütün sol güçler bir­leş­sin” isteği dile getiriliyor. Bu konsepte ne di­yor­sun?

Gabi Gärtner: Elbette ki, aralarında Sol Parti ol­mak üze­re küçük burjuva solu taktik atı­lı­mı­mı­zın baş­düş­manı de­ğil­dir. Biz, Sol Parti veya DKP’nin bütün üyelerine ve­ya diğer solculara mücadele temelinde bir­lik­te ça­lış­ma­ya açı­ğız. Ne var ki sol partinin yönetimi ve üyelerinin bü­yük bir kısmı, par­la­men­to et­kin­likleriyle sı­nır­lı reformist bir yol iz­le­mektedir. Sol Parti haklı olarak şu ya bu hak­sız­­lığı eleştirmektedir ama – sonra ne yapar? “Sosyal pi­ya­sa eko­no­mi­si” veya “Sosyal dev­let”­le ilgi­li hayalleri yi­ne canlandırmaya çalışıyor. Gerçek şu ki bu tür ya­şam ya­­lanlarının yeri ka­pi­ta­liz­min çöp ku­tusu olmalıdır. Bi­li­nen bur­ju­va partileri bu tür yaşam yalanlarından söz et­mi­­­yor­lar, çünkü kitleler onları artık nahoş şeylerle bağ­lı­yor. Ne­den sol bir parti bu modelleri bir da­ha cilalayarak sis­­­te­me yeniden umut bağlamaya kalkış­sın? Biz ka­pi­ta­liz­me yeni bir kan vermektense gerçek bir top­lum­sal al­ter­na­tifi oluşturmak isti­yoruz. Bu nokta, Sol Par­ti’yle en­ter­nas­­yo­na­list ittifakımız ara­sın­da­ki esas farktır.

İttifakla ilgili tüm belge ve haberler internette http://www.internationale-liste.de sayfasında bulunuyor

e-posta: info@internationalistische-liste.de

Bu arada Sol Parti’nin seçim kampanya yöneticisi Mat­thias Höhn, partisine sunduğu seçim kampanya stra­tejisi tas­la­ğın­da, şu anda yürütülen politikaya alternatifin SPD ve Yeşiller koa­lis­yonu ol­duğunu belirtti. Fakat öyle yeni koa­­­lis­yon hükümeti gerçek alternatif olamaz. Bu iş, Sol Par­ti için tıpkı Yu­na­nis­tan’­da­ki Sy­rı­za’­da olduğu gibi kö­tü bir bi­çimde sonuçlana­cak­tır. Bu arada Syriza, ken­di­si­ni eskiden çok nef­ret et­tiği Uluslararası Para Fonu, Dün­ya Ban­ka­sı ve AB üçlüsünün talimatlarını uy­gu­lama işine ver­­mekten başka bir şeyle meşgul değildir.

 

Bu kadar yoğun ittifak çalışması yüzünden katılan örgütlerin kendi ba­ğım­sız­lı­ğı­nı kay­be­de­bilmeleri teh­likesi yok mu?

Gabi Gärtner: Tabii ki böyle bir ittifakta, bü­tün ka­­lım­­cıların kendi kimliğini koruyup ge­liş­ti­re­bil­me­si için ye­­­te­rince olanak sağ­lan­ma­lıdır. Bu yüzden MLPD, it­ti­fak çalışmasının yanında ba­ğım­sız olarak ger­çek sos­ya­lizm için ve mo­dern antiko­münizme karşı bir taktik atı­lım yürütecektir. MLPD’­nin ana şiarı, “Ra­di­kal sol, dev­rim­ci, gerçek sos­ya­lizm için!”5 Ay­nı zamanda ittifakın in­şa­sı ve onun seçim kampan­ya­sı­nı aktif bir şekilde des­tek­leyeceğiz. Ay­nı şe­kil­de diğer örgütlere de, kendilerine öz­­­gü profille bağımsız ça­lış­malarını ge­liş­tir­me­leri ko­nu­sun­­da destek veriyoruz.

Hükümet, sağa kayıyor, AfD gibi gerici güçle­ri teşvik ediyor, mülteci yasalarını destek­li­yor. ‘In­ter­nationale Liste / MLPD’ it­ti­fakı bu­na karşı devrimci, antifaşist, ilerici ve enternas­yonalist güç­le­rin birleşmesini koyuyor. Bu girişim gerçekten geleceğe yöneliktir. Bir pers­pek­tife ve yaşamaya de­ğer bir gelecek nasıl olsun sorusu hakkında düşünce ve fikirlere ge­rek­sinimiz vardır. İttifak içinde bu gereksinimi karşılamak, sosyalist perspektife bağlı olan MLPD’­nin özelliğidir.” Witten’den 20 yaşındaki Anna

Taktik atılım MLPD için, eleştiri ve özeleştiri kam­pan­­yasıkapsamında hem teorik hem pratik alan­da ger­çek­­­leş­tir­di­ği kendini değiştirme süreciyle içiçe geç­mek­te­dir. MLPD söz konusu kampanya yo­luy­la pro­leter en­ter­nas­­­yo­na­liz­min yeni niteliğini uygulamayı ve çevre ça­lış­ma­sını ikinci en önem­li mücadele alanını yapmayı ba­şar­mış­­tır. Biz, in­san­lı­ğın toplumsal so­runlarına esaslı çö­züm bulma so­rununda so­rum­lu­luk üstlenip gerçek sos­ya­­lizm için pro­pa­ganda yap­ma­yı MLPD’­nin esas gö­rev­le­­­rin­den bi­ri say­mak­ta­yız. Gerçek sosyalizm, bütün ile­ri gö­­rüş ve kazanımları sa­hip­le­nirken geçmişte ya­pılan ha­ta­­lardan da ders çıkarır.

 

Biz yaşadık ki mücadeleci, devrimci ve an­ti­fa­şist güçlerden olu­şan bir ittifakı inşa etme fik­ri özel­lik­le genç millet arasında olumlu yankılar görüyor. Bir dizi insan, kendilerini il­gi duyanlar listesine yazdılar.”

(Köln’de düzenlenen TTIP protesto yü­rü­yü­şü­ne katılanlardan biri)

İşte MLPD’nin yeni toplumsal rolü, özünde bu­nu git­gi­de daha iyi yerine getirebilmesinden iba­ret­tir. Biz işçileri sos­­­yal ve ekolojik so­run­la­rın bü­tün­lü­ğü temelinde işçi atı­­lımı yolu için ka­za­nı­yo­ruz. Pro­leter bir mülteci po­li­ti­ka­­sını yü­rü­tüyoruz, proleter en­ter­nas­yo­na­lizmi­n yeni ni­te­­liğinin ka­za­nım­la­rı­nı ve devrimci dünya ör­gütü ICOR’u güç­len­di­ri­yo­ruz. Gençliğin is­yan­karlığını teşvik edi­­­yor, Re­bell örgütünü genç­liğin kitle örgütü haline ge­ti­ril­mesini ve ço­cuk ör­gütü “Rot­füch­se”­le­ri güç­len­di­ri­yo­ruz. Her türlü faa­li­ye­ti­miz­de, gerçek sosyalizmi top­lum­sal alternatif olarak kök­leş­tir­mek ge­reklidir. Bu yüz­­den taktik atılımda en önem­li belgelerimizin biri – gün­cel seçim prog­ra­mı­mızın ya­nın­da – gün­cel­leş­ti­ril­miş parti prog­ra­­mız­dır; onbinlerce adetini yaymak is­ti­yo­ruz. Bu prog­ram, Marksist-Le­ni­nist Par­ti’­nin şim­di­ki aşamadaki sı­nıf mücadelesinin prog­ra­mı­dır. Bu prog­ram­la özellikle gençler ol­mak üzere yeni in­san­ları ör­güt­lü olarak yü­rüt­tüğümüz mü­ca­deleye katılmaya ik­na et­mek is­ti­yo­ruz. Taktik atılımın başarısının esas öl­çüle­rin­den biri, birçok in­sanı bu yoldan siyasi alanda pasif kal­ma tutumlarını bırakıp örgütlü faaliyete geç­me­yeikna et­me­yi başarıp ba­şarmadığımızdır. Bu yüzden bi­zim seçim kampanyamız, burjuva partilerinin mil­le­ti te­le­­vizyon rek­lam­la­rıy­la, soh­bet programlarıyla ve eşanti­yon malzemelerle sersem ettikleri propaganda sa­va­şın­dan ta­ma­men farklı ge­çe­cektir. Biz düzenlenen gösteri yü­rüyüşleri ve ben­ze­ri faaliyetlerde ve kit­le­le­rin pratik ça­­lışmasında yer alıp, bu şe­kilde en­ter­nas­yo­nalist it­ti­fa­kın özel­li­ğini kitlelerde be­lir­gin­leş­ti­re­ce­ğiz.

İşin önemli bir yanı, üyelerimizin önümüzdeki dönemde, pra­tik faaliyetleri ne varsa hepsini ittifa­kın güç­len­di­ril­me­siy­le sıkı bağlamda yü­rütebilmeleridir. Bu ilke, son haftalarda ya­pı­lan gösteri yü­rüyüşlerin­de ba­zı kent­ler­de he­nüz uygulanmamıştır.

Biz marksist-leninistler, kitleler arasında yap­tı­ğı­mız özen­li günlük çalışmaları kapitalist siste­min ya­şam ya­lan­la­rına kar­şı ideolojik bir mücadeleyle birleştiriyoruz; bu­­nun için kapitalizmi köklü bir şekilde eleş­ti­ri­yor, ko­mü­­nist özgürlük ideolojisi için ikna etmeye ça­lı­şı­yo­ruz. Ka­­pitalist sistemin bü­tün ana sorunla­rı­nın sistemin bün­ye­­sinde bulunduğu gerçeği üzerine açıklık sağlamalıyız. İn­­­sanlı­ğın bü­tün önem­li sorunla­rını çözmek icin emper­ya­lizmi ortadan kaldırıp sosyalizmi inşa etmek ge­rek­tiği gerçeği üzerine açıklık sağlamalıyız. Bunun için kitlelere, onları toplumsal alternatiften uzak tutan set olma gö­re­vi­­ni yapan modern antikomünizme baş etmelerine yar­dım etmeliyiz. Bunun için önümüz­deki sene “Ekim Dev­­rimi­nin 100. Yıldönümü”nü ve ICOR onun hakkın­da yürüteceği kampan­ya­sını bu anlamda de­ğer­len­di­re­ce­ğiz. Çünkü bu devrim ne de olsa proleter devrimin ve sos­yalizmin in­şasının, eko­nomisi çok geri kalmış bir ül­ke­de bile nasıl mümkün olduğunu göstermiştir.

Dolayısıyla taktik atılımın can damarı ve MLPD’­nin ye­ri­ne getirmesi gereken yeni başlıca görev, bir ta­raf­ta ba-­


MLPD ile Rebell, kendi profillerini gösteriyor – ve ittifakın inşası için tam sorumuluk üstleniyorlar (Fo­toğraf 2013 yılında çekildi)


ğım­sız siyasi çalışmaları ile diğer tarafta ittifakın in­şası için tam sorumluluk taşıma­sı arasındaki di­ya­lektiğihayata geçirmektir. Böyle yeni bir görevin bü­yük bir eğitim ve kendini de­ğiş­tirme süreciyle içiçe oldu­ğu doğal bir olaydır. İttifak üyeleri karşısında yeni fikir­ler­den uzak şe­matizm, korkak tutuculuk ve sekter dav­ra­nış­lar göstermemek gerektiği gibi, kitlelerde oportünist­çe kuyruk oluşturma ve MLPD ile ittifakı bir tutma yak­la­şımları da aşılma­lı­dır. Bunun en iyi şekilde ba­şa­rı­la­ca­ğın­dan eminim.

 

Proje geleceğe yöneliktir; ba­şa­rılı geçmesini dileriz!

 

1V.İ.Lenin, Sol Komünizm – Bir Çocukluk Hastalığı, Devrim Yayınları, Luxemburg 1981, s.56-57. (Kitap, Sol Ya­yın­la­rı’n­dan alınan korsan baskıymışa benziyor.)

2A.g.e., s.63.

3A.g.e., s.106

42 Ekimde yapılan kongreye yaklaşık 500den fazla kişi katıldı çev.

5Almancası şöyle: Radikal links, revolutionär für den echten So­zialismus! çev.


PDF olarak indir

Document Actions