Soma Maden İşçileri İle Dayanışma
İzmir’in kuzeydoğusundaki Soma kentinde bulunan Kömür İşletmeleri’nin maden ocağındaki feci facia tüm dünyada derin üzüntü ve öfkeye yol açtı. Şimdiye kadar 301 ölü ve 80 yaralı bu ocak faciasının kurbanı oldular. Onların yakınlarına tüm samimiyetimizle baş sağlığı diliyoruz. Aynı zamanda insana değer vermeyen kapitalist kâr ekonomisine karşı öfkemiz büyüyor.
Vardiya değişikliğine giden 787 maden işçisinin çoğunluğunun hiçbir şansı yoktu. Bir transformatörün infilak etmesi 150 metre derinlikte birden fazla yangına yol açtı. Vantilatörler ve de kurtuluş yolu olarak asansör işlemediğinden, karbonmonoksit gazı öldürücü bir şekilde hızla yayıldı. Türk sendika birliği DİSK’in başkanı Kani Beko bu ocak faciasını madencilere uygulanan “katliam” olarak adlandırıyor.
Türk başbakanı Erdoğan bu ölümü maden işçileri için “normal” mesleki risk ve onların “fıtratı” olarak alay edercesine açıklarken, bu facianın gerçek nedenleri gittikçe daha fazla bir şekilde ortaya çıkmaktadır: Türk hükümetinin neo-liberal siyaseti çerçevesinde bu kömür ocakları birkaç yıl önce özelleştirildi. 5,5 milyon tonluk bir çıkarma randımanı ile bu ocaklar Türkiye’nin en büyüklerindendir. Yeni sahibi Alp Gürkan 2012’de ton başına çıkarma giderlerini 130 dolardan 24 dolara düşürdüğünü açıkladı. Bunun için her şeyden önce güvenlik önlemleri yoğun bir şekilde geriye çekildi.
Türkiye’de ülke çapındaki protestolar yaygınlaşıyor (ilk günde sadece İstanbul’da 20.000 kişi) ve polisle sokak çatışmaları meydana geliyor. Haziran 2013-Ayaklanmasında 3 milyonun üzerinde insan Erdoğan-rejimine karşı yürüyüşler ve bloke etmelerle sokağa çıktıktan sonra, şimdi 15 Haziran tarihinde bir genel grev hazırlanıyor. İşçi sınıfı sahneye çıkıyor ve işçi sınıfının berrakça bir pozisyon almasıyla Türk hükümetini açıktan açığa bir siyasi kriz tehdit ediyor: Bunlar (bu eylemler) madencilik holdingine olduğu kadar Erdoğan-hükümetine karşı da yöneliyorlar. Bu hükümet daha 14 gün önce son aylarda zaten birçok yangının çıktığı Soma’daki güvenliğin araştırılması ile ilgili olarak muhalefet partisi CHP’nin bir önergesini reddetmişti.
2013 Arequipa/Peru’daki 1. Enternasyonal Maden İşçileri Konferansı’nın “İş Güvenliği, İş Korunması ve Sağlık” Forumu nedenleri ele aldı: “Bugün dünya çapında gerçekleştirilmesi mümkün olan en yüksek seviyedeki güvenlik standardı ile her yıl binlerce ölü ve yaralıya yol açan kısmen trajik çalışma koşulları arasındaki çelişki çözülmek zorundadır. … Bu mücadelede karşı karşıya gelen esas oyuncular bugün dev uluslararası tekellerdir. Bu nedenle biz bugün bu mücadeleyi bir işletmeden veya bir ülkeden çıkarak kazanamayız; bundan dolayı bizler sendikalarda, devrimci partiler ve uluslararası örgütler içinde birleşmek zorundayız.” (Forum sonuçlarının bir özetinden – 1. Uluslararası Maden İşçileri Konferansı hakkında daha fazlası için Bkz: www.minersconference.org.)
Türkiye – Kuzey Kürdistan’daki toplam 120.000 maden işçisi, sürekli örgütlenerek üstün bir güç haline gelecek dünya çapındaki sanayi proletaryasının parçasıdır.
Maden işçileri ve onların ailelerinin mücadelesi ile dayanışma!
Mağdurların zarar-ziyanlarının bütünüyle telafi edilmesi!
Suçluların takibatı ve cezalandırılması!
İşçilerin ve devrimcilerin uluslararası birliği için!
Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!
ICOR UKK’nin bu açıklaması şimdiye kadar 29 örgüt tarafından imzalanarak ICOR açıklaması haline gelmiştir.
Document Actions