Söz, Toplantı, Basın, Örgütlenme, Eylem Özgürlüğü Ve Halklara Eşitlik İçin Diktatörlüğe Karşı Halk Ayaklanmasını Büyütelim!
İşçiler, Gençler, Kadınlar, Emekçiler!
Onlarca kentte, onur, adalet ve özgürlük için ayağa kalkarak yeni bir destan yazdınız. Gelecek kuşaklara gururla yürüyecekleri bir yol açtınız. Korkuyu çiğneyen adımlarla boğaz köprüsünü geçip, Taksim'i zaptettiğiniz o Haziran sabahı, diktatörlüğün polisinin, tek yumruk olmuş halkın önünde duramayacağını bir kez daha gösterdiniz. Faşist yasalara, gaza, tazyikli suya, copa, gaz bombasına aldırmadan, şehitler, yaralılar, gözaltılar pahasına, yasaklı meydanları bir bir özgürleştirerek tüm bölge halklarına sevinç taşıdınız.
Başkaldırınız, büyük, yiğit ve onurludur.
Başkaldırınız, diktatörlüğün ve hükümetin zorbalığına, keyfiliğine, küstahlığına güçlü bir tokattır.
Başkaldırınız, adaletsizliğe, ezilmeye, horlanmaya, haysiyetinize saldırıya, yoksulluğa, iş cinayetlerine karşı sarsıcı bir haykırıştır.
Başkaldırınız, devlet katliamlarına, polis tarafından kurşunlanmaya, işkenceye, karakollarda, sokaklarda hakarete maruz bırakılmaya, halk düşmanı yasa ve yasaklara cüretli bir meydan okumadır.
Başkaldırınız madenlerde, tershanelerde, fabrikalarda, tarım işçiliği yolculuklarında, inşaat çadırlarında yanan, boğulan, kemikleri kırılan, kolları-bacakları kopan, beyinleri dağılan, zehirlenen, kanları akıtılan işçilere, Roboski'de bedenleri bombalarla parçalanan çocuklara, gençlere ve Reyhanlı da kanları henüz kurumamış kardeşlerinize olan borcunuzun bir kısmının ödenmesidir.
Başkaldırınız yaşadığımız topraklarda özgürlük yolunu açacak, tüm dünyada işçi sınıfına ve ezilenlere güç verecektir.
Partimiz, kadın ve erkek militanlarıyla, taraftarları ve sempatizanlarıyla başından itibaren içinde ve ön saflarında yer aldığı, bu, ana sütü kadar helal, bu, su gibi aziz, bu, oksijen kadar zorunlu ayaklanmanızı selamlar!
Kardeşler!
Başkaldırınızla eskisi gibi yönetilmek istemediğinizi ortaya koydunuz. Şimdi sıra, ayaklanmanın fiili kazanımlarını ve meydanlarda yükseltilen talepleri diktatörlüğe ve hükümete resmi olarak kabul ettirmededir.
Hükümetten şunlar istenmelidir:
1) Taksim, Kızılay ve diğer meydanlar üzerindeki yasakların kalktığı açıklanmalıdır.
2) Polis vazife ve selahiyetleri yasası demokratik temelde değiştirilmeli, terörle mücadele yasası iptal edilmeli, adı değiştirilmiş dgm'ler kapatılmalı ve hapishanelerdeki tecrite son verilmelidir.
3) Halkın, onuru ve temel talepleri için demokratik isyan hakkı tanınmalıdır.
4) Halka zulmeden, ellerinde, sayısı her geçen gün artan ölülerimizin ve binlerce yaralımızın kanını taşıyan İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi, değişik kentlerin İl Emniyet Müdürleri ve siyasi polis şefleri görevlerinden alınıp yargılanmalıdır.
5) Sendikalar, grev ve toplu sözleşme yasalarına vurulan faşist prangalar kırılmalı, grev yasakları ve sendikal yetki barajı başta olmak üzere, tüm antidemokratik engeller kaldırılmalıdır.
6) Öğrencilerin sendika ve boykot hakkı kabul edilmelidir.
7) AKP'nin toplumsal yaşam alan ve biçimlerine saldırılarına, özel olarak da kadınlar üzerindeki erkek egemen politikalarına kayıtsız koşulsuz son verilmelidir.
8) Diller üzerindeki baskı ve yasaklar sonlandırılmalı, anadilde eğitim hakkı uygulanmaya başlanmalıdır.
9) Alevilik ve ezilen inançlara dönük baskı ve eşitsizlikler son bulmalı, tüm demokratik talepler tanınmalıdır.
10) Kürt halkının müzakere sürecine konu olan ulusal demokratik talepleri hızla yerine getirilmelidir.
11) Emekçi semtlerindeki yıkımlara ve polis terörüne son verilmelidir.
12) Yüzde on seçim barajı ve seçimlere katılmak isteyen partilere getirilen 41 ilde örgütlü olma zorunluluğu kaldırılmalıdır.
13) Politik tutsaklar serbest bırakılmalıdır.
14) Başbakanın, bakanların, polis şeflerinin, generallerin işçilere, kadınlara, yoksullara, köylülere, gençlere hakaret etmesi, onların haysiyetine dönük aşağılayıcı veya değersizleştirici sözler söylemesi insanlık suçu olarak ilan edilmeli ve yargı konusu olmalıdır.
İşçiler, Gençler, Kadınlar Emekçiler!
Bütün bu talepleri AKP hükümetine kabul ettirmek, yasal ve anayasal kayıt yoluyla resmiliğe kavuşturmak hedefiyle birliğinizi ve mücadelenizi güçlendirin.
Bunun için,
1) Mahalle Meclisleri ve onların seçtiği temsilcilerden oluşan ilçe komiteleri kurun.
2) Türk ve Kürt halklarımız ile değişik ulusal topluluklardan ve inançlardan işçilerin, kadınların gençlerin, yoksulların, emekçilerin ve ezilenlerin oluşturduğu antifaşist, antişovenist halkçı demokratik cepheyi büyütün.
3) Meydanların özgürlüğünü koruyarak, emekçi semtlerin çevrelerindeki anayolları işgal ederek sesinizi yükseltmeyi ve şalterleri indiren, kepenk ve kontak kapatan, devlet işletmelerindeki işlerine gitmeyen, dershaneleri boş bırakan, köylerinden ilçe ve kent merkezlerine akan milyonların katılacağı, faşist rejimi kuşatacak bir genel direniş için hazırlığı sürdürün.
Haklı kavganızı, söz, toplantı, basın, örgütlenme, eylem özgürlüğü ve halklara eşitlik sağlayacak Halk Cumhuriyetleri Birliği yönünde ilerletin. Kurtuluşuzun kapılarını açın.
Ezilenler, Yoksullar, Ayaklanmanın Yoldaşları!
Sizleri; zulme, adaletsizliklere, sömürüye, insanın insana köleliğine, hayatın cehenneme çevrilmesine, doğanın tahrip edilmesine, insan onurunun ayaklar altına alınmasına, halklar, cinsler ve inançlar arasındaki eşitsizliklere karşı olan, komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen tüm kadınları, gençleri, işçileri, yoksulları ve ezilenleri MLKP'nin çağrılarını tartışmaya, partimizin saflarında birleşmeye, özgürlük ve sosyalizm mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.
Kahrolsun Faşist Diktatörlük Ve AKP hükümeti!
Kahrolsun Zulüm Ve Kölelik Yasaları!
Kahrolsun Polis Terörü!
Faşist Yasa Ve Yasaklar Kalksın, Demokratik Hak Ve Özgürlükler Tanınsın!
Onur, Adalet, Özgürlük İçin İleri!
Yaşasın Emekçilerin Ve Ezilenlerin 1 Haziran Ayaklanması!
6 Haziran 2013
MLKP Merkez Komitesi
Document Actions