Türkiye'deki faşist devlet terörünü lanetliyoruz!

Türkiye'de rejimin Kürt yurtseverleri başta olmak üzere bütün muhalefet dinamiklerine yönelik baskı ve saldırı politikalarını kaygı ve öfkeyle izliyoruz. Kürtler bu devlet terörünün özel hedefi durumunda. Roboski'de olduğu gibi köylüler F-16'larla bombalanıyor, gerillalar mağaralarda diri diri yakılıyor, tanınmayacak hale gelecek şekilde işkence yapılıyor... Türkiye cezaevlerinde şu an 11 bini aşkın insan terör suçlamasıyla tutuklu. Örgütlü sosyalist ve devrimci aktivistler dışında bunlar arasında gazeteciler, üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler, yayıncılar, avukatlar, sendikacılar... kısacası her kesimden muhalifler var. Cezaevlerinde halen 97 gazeteci var, 500'ü aşkın öğrenci var, 40 sendikacı var, 36 avukat var. Kürt politikacılar, halk önderleri ve aktivistler sistematik kampanyalar halinde tutuklanıyor. Sadece son 6 ay içerisinde 5 bini aşkın Kürt politikacı, belediye başkanı, kadın-erkek ve çocuk yurtsever gözaltına alındı. Şu an cezaevlerinde tutuklu Kürt politik şahsiyetlerin sayısı 3 bini aşıyor.

 

Polisin hazırladığı düzmece delillerle insanlar tutuklanıyor. Neyle suçlandıklarını bile bilmeden, aylarca mahkeme önüne çıkarılmadan cezaevinde tutuluyorlar. Kürtler mahkemelerde anadillerinde savunma yapamıyorlar. Avukatların savunma hakları da sınırlanmış durumda. Toplanma ve gösteri hakkı ayaklar altında, basın ablukaya alındı. Parasız eğitim isteyen öğrenciler, sadece Kürtlere özgü poşi takanlar terörist olarak tutuklanıyorlar. Buna karşın sosyalist Ermeni aydın Hrant Dink'i devlet adına öldüren ve öldürten katiller korunuyorlar. Kanıtlanmış işkence davalarında bile işkenceci polislere ve ordu mensuplarına ceza verilmiyor. Türkiye'deki faşist devlet terörünü lanetliyoruz. Sosyalistlere, Kürt yurtseverlerine ve halkına, ilerici demokrat aydınlara ve muhalif güçlere yapılan baskı ve saldırıları şiddetle protesto ediyoruz.

Bu baskılara boyun eğmeyen Türkiye işçi sınıfına Kürt halkıyla ilerici ve sosyalist güçlerle dayanışma içinde olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Savaş hükümeti... “özel dönem” uygulamaları

2002’de 60 bin dolayında olan tutuklu sayısı 130 bine dayandı. 97 tutuklu gazeteci, 500 tutuklu öğrenci, 40’a yakın tutuklu sendikacı, en az 36 avukat, yüzlerce tutuklu çocuk ve çok sayıda tutuklu insan hakları savunucusu ile de Türkiye en büyük cezaevi rekorunu elinde bulunduruyor. 5 bini aşkın kişi bu yüzden tutuklu. Hükümeti eleştiren herkes hedefte: Gazeteciler, sendikacılar, öğrenciler, işçiler, insan hakları savunucuları, aydınlar, avukatlar...

- KCK tutuklamaları, Kandil’in bombalanması, Roboski Katliamı, BDP’ye karşı girişilen gözdağı ve yıldırma eylemleri, toplu ve gösteri haklarına yapılan müdahale, basına yapılan baskılar...

Kısacası, Kürt halkı ile özgürlük mücadelesi arasına bir kama sokmak isteniyor. Ayrıca Kürt halkını yıldırmak ve onu geri ideolojilere doğru itmek, siyasi öncüleri de felç etmek-iş göremez hale getirmek, itibarsız ve suçlulaştırmak.