Kurultay günleri -I- (in turkish: 7th International Automotive Workers Council - Day 1)
7. Uluslararası Otomobil İşçileri Kurultayı dün (17 Mayıs 2012) Dachau Toplama Kampı‘na yapılan ziyaretle başladı. 1933 yılında Hitler faşizminin açmış olduğu bu kampı dolaşırken faşizminin insanları insanlıktan çıkaran uygulaması resmen tüyler ürperticiydi. Bu kampta sadece komünistleri, yahudileri, çingeneleri öldüresiye çalıştırıp yakmamışlar. Aynı zamanda burada insanları birer denek olarak kullanmışlar. Üzerlerinde her tür ilaç denenmiş. 3 ayda bir toplu kıyım gerçekleştirilmiş. Fırınlarda insanlar yakılmış ve kömür bitince dışarıda ölenler üstüste atılarak yakılmış. Resmen insanlığın bittiği yer olan Dachau Toplama Kampının diğer bir yönü, burasının SS‘lerin eğitim yeri olup, burada eğitilen faşistlerin diğer toplama kamplarına gönderilmesi.
Kamp gezisi sonunda katledilenlerin anısına kurultaya katılan delegeler toplu bir şekilde kamp alanına çelenk bırakarak. Enternasyonal'i söylediler; sonra kamptan ayrıldık.
Akşam yemeğinde kurultayın ilk programı başladı. Delegelerin kısa bir selamlamasından önce Mücadeleci Kadınlar Konseyi‘nin mesajı okundu. Arkasından 1-3 Mart 2013 yılında Peru‘da yapılacak Maden İşçileri Kurultayı Hazırlık Komitesi’nin mesajı okundu. Mesajda, “Dünyada 20 milyondan fazla maden işçisi var. Dünya’nın dört bir yanında işçi hakları gasbediliyor. Bizler ücretlerimizin artırılması, özgürlük ve demokrasi adına mücadele ediyoruz. Otomobil ve maden işçileri güçlerini birleştirmelidir” denildi.
Delegelerin konuşmaları harf sıralamasına göre ayarlanmıştı. Konuşma yapan delegelerin hemen hemen hepsi birlikte mücadele etmenin, uluslararası mücadelenin önemine vurgu yaptılar. İlk konuşan Brezilya delegesi şunları söyledi:
“Ben Brezilya’da General Motors’ta çalışıyorum. Mali krizin yaşandığı dönemde bu kurultay yapılıyor. İşçilere karşı saldırılar artıyor, haklarımız gasbediliyor. Bize karşı yürütülen saldırılar cevapsız kalmıyor tabii ki. Bu cevabı Afrika‘da, Yunanistan‘da, Amerika‘da gördük. İşçiler kapitalizmin krizini üstlenmek istemiyor ve buna karşı mücadele ediyorlar. Bu mücadeleyi büyütmek biz işçilerin ellerinde.”
Fransa: “Burada olduğuma mutluyum. Bugünkü gezi Dachau’da gördüğümüz gibi kapitalizm bize barbarlığı gösteriyor ve yaşatıyor. Barbarlığa karşı sosyalizm demek zorundayız. Kapitalizm dünyayı yok ediyor. Krizinin asıl nedeni aşırı üretim. Bir yandan aşırı üretim yapıyor bir yandan işçileri çıkarıyor. Kriz bahanesiyle birçok yerde fabrikaları kapatmaya çalışıyorlar, işçileri sokaklara atıyor. Onlar kendi karlarını düşünüyorlar. Burada asıl önemlisi biz işçiler birleşerek mücadele etmeliyiz”
Hindistan: “NTVAU sendika üyesiyim. 7. Kurultayımızı yaptık. Bu işçi buluşmasını önemsiyorum. Yarın işçiler olarak olarak yaşadığımız sorunlarımızı tartışacağız. Çözümler arıyacağız hep birlikte, bu çok anlamlı bir çalışma. Dachau gezisi çok anlamlıydı. Ben şöyle düşünüyorum. Ben düşmanımı tanıyorum ve düşmanımın neler yapacağını yaptığını çok iyi görüyorum.1945′te tarih bize neler yapacağını gösterdi. Fakat diğer tarafta 1945′te devrimciler, komünistler, ilericiler de bize dayanışmayla neler yapılacağını gösterdi. Bu nedenle bu tarihten ders çıkartarak güçlerimizi birleştirmek zorundayız. Birlikte hareket etmek zorundayız.”
İran: “Burada bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Uluslararası mücadeleyi desteklemeli ve bunu yaratmak zorundayız. İran işçi sınıfının desteğe ihtiyacı var. İşçileri, mücadele eden herkesi cezaevine koyuyorlar. Yaklaşık 34 işçi şu an cezaevinde ve içlerinde İbrahim Zeki‘nin durumu iyi değil. Bütün baskılara rağmen işçi sınıfı özgürlüğü için mücadele ediyor. Yaşasın işçilerin mücadelesi!”
İtalya: “Böylesi toplantının önemi üzerine durmak istiyorum. Krizle birlikte işçi haklarına saldırılar her yerde artı. Bu saldırılardan otomobil işçileri daha çok etkileniyorlar. İşçileri birbirine karşı kulanıyorlar. Örneğin Polonyalı, Romen vb. ülkenin işçilerini bizlere karşı kullanıyorlar, daha çok ucuz iş gücü olarak görüyorlar. İşçilerin haklarını kırmak için baskı yapıyorlar. Sendikalarda patronlarla birlikte çalışıyor. İşçiler korkularından dolayı sarı sendikalara üye oluyor. Bütün bunlara karşın birlikte mücadele etmeliyiz. Bunun için bu toplantılar önemli”
Fas: Vize problemi yaşadı ve gelemedi.
Meksika: “Buraya katılma konusunda bizde vize sorunu yaşadık. CGT (Fransız sendikası) bize yardımcı oldu ve onlar sayesinde vize alabildik. İşçilerin bütün hakları alınıyor ve artık açlık sınırında yaşıyor ve çalışıyoruz. Fakat bunlara karşın bizim işçilerimizde hakların alınmasına karşı mücadele ediyor. Yarın daha detaylı konuşuruz.”
Norveç: “Emekçi dostlar, arkadaşlar, biz küçük bir ulusuz. Biz Birleşik Metal ve Otomobil Sendikası'ndan geliyoruz. Otomobil şirketlerine yan parça üreten bir firmada çalışıyoruz. Çalıştığımız alan üzerine sorunların konuşulmasında mutluluk duyuyorum. Ülkemizdeki faşist saldırılar gittikçe artı. Bugün yaptığımız gezi de ülkemdeki ırkçı saldırganlığı hatırlattı. Faşist ideolojiyi yokedinceye kadar savaşmak zorundayız.
Pakistan: Delegesine vize verilmedi.
Filipinler: “Biz de vize problemi yaşadık. Norveç-Filipin Dostluk Derneği üzerinden çözebildik. Bizim mücadele deneyimimiz emperyalist ülkelerde yaşayan işçilere örnek olacaktır. Onların da bize örnek olacak yönlerinin olduğunu düşünüyorum.”
Polonya: “Burada olmaktan mutluyuz. Opel‘de çalışıyorum. Burada işçiler olarak tartışıp sorunlarımız üzerine fikir üreteceğiz bu önemli. Buradan beklentimiz var. Bizler bölünmememiz için elimizden geleni yapacağız. Uluslararası olarak dayanışmada bulunacağız ve bunu ispatlıyacağız.”
Rusya: “Biz iki arkadaş geldik. Birimiz General Motors‘ta, birimiz de Ford‘da çalışıyoruz. Petersburg‘dan geldik. Üye olduğumuz sendika küçük ama üyeleri artırmaya çalışıyoruz. İşçiler sendikaya üye olmaktan korkuyorlar. Bizde taşeronlaşma ciddi bir sorun umarım bunu tartışma fırsatımız olur.”
İspanya: “Üzülerek söylüyoruz. Kötü haberle geldik. İspanya’da 4 milyon işçi faşist partiye oy verdi. İşçilerin çalışma koşulları 19. yüzyıl koşullarına geldi. Çalışma koşullarının kötülüğüne karşı çıkan yirmidokuz işçi tutuklandı ve 4 aydır cezaevindeler. Kralımız Afrika’da fil öldürüyor keyfi için, bir işçi arkadaşımız da gazete yaktı diye 4 aydır cezaevinde. Yüzbinlerce işçi sokaklara çıktı ve kapitalizme yeter artık diyor. Geleceğimiz için mücadele etmek zorundayız. No pasaran!”
Güney Afrika: “Daimler-Chrysler'de çalışıyorum. Bugün iki konuya değineceğim. Dachau gezisi beni çok etkiledi. İkincisi İran’daki işçi arkadaşların durumları. Bunları ancak burada öğrenebiliyoruz. Dayanışmayı yüksetmeliyiz.”
Türkiye: DSB çalışanı Orhan ve başka bir arkadaş daha vize problemi yaşadıkları için gelemediler. Deri İş Sendikası üyesi Erhan Türkiye’deki sendikal durum üzerine kısa bir konuşma yaptı. Devrimci Sendikal Birlik çalışanı Orhan’ın işyerinden izin kağıdı alamadığı gerekçesiyle vize verilmediği açıklanınca salondan yuh sesleri yükseldi.
Venezüella: “ML düşünce dünyada gelişiyor. İşçiler sokak diliyle konuşuyor. Zamanın darlığından dolayı sadece hep birlikte mücadele etmenin zorunluluğuyla karşı karşıyayız diyeceğim!”
Document Actions